Endodontik tedavi olarak da bilinen kanal tedavisi, çürük, kırık veya çatlaklar nedeniyle enfekte olmuş diş pulpasının tedavisidir. Bu tedavide dişin iç kısmında bulunan sinir, kan damarları ve diğer hücrelerden oluşan dokular temizlenip kök kanalları uygun malzeme ile doldurularak restore edilmesi gerekir.

İlk olarak, iyi bir teşhis önemlidir. Diş için en uygun tedavi seçilir. Daha sonra diş ağız ortamından ve tükürüğünden izole edilerek kök kanallarına girilir. İltihaplı pulpa dokusu çıkarılır, kök kanalları genişletilir ve güçlü ilaçlarla kanallar yıkanır. Daha sonra çevre dokular en uygun dolgu maddesi ile doldurulur.

İşlem sırasında lokal anestezi uygulandığı için ağrı hissedilmeyecektir. İşlemden sonra bir iki gün hafif ağrı olabilir ve bu ağrı kesici ilaçlarla desteklenir.

Dişteki enfeksiyonun derecesine göre işlem bir veya iki seans sürebilir. Seanslar arasında bir hafta planlanabilir. Bu dönemde geçici de olsa dolgu uygulanır. Seanslar ortalama 30 ile 45 dakika arasında sürebilmektedir.

Kanal tedavisi görmüş azı ve küçük azı dişleri, kök kanal sistemine girdikten sonra önemli miktarda diş dokusu kaybı nedeniyle çeşitli restorasyonlarla korunmaları gerekir. Tedavi edilen dişlerde seramik kaplama, zirkonyum, onley gibi restorasyonlar en çok kullandığımız yöntemlerdir. Bu restorasyonlar dişi kırılmalardan korusa da kök kanallarına daha fazla sızmayı da önler.

Sonuç olarak, kanal tedavisinden sonra düzgün bir şekilde restore edilmiş bir diş, neredeyse %95’e varan uzun vadeli başarı oranları sağlar.

Tedaviyi durdurmak, ağrı, enfeksiyon ve dişi onarılamaz hale getiren bir diş enfeksiyonunu kötüleştirme olasılığı gibi riskler taşır (genellikle diş yapısının aşırı kaybı nedeniyle kanal tedavisi başarısız olur). Diş yapısında büyük bir kayıp meydana gelirse, çekim tek seçenek olabilir.

Kök kanal tedavisi ile implant tedavisini karşılaştıran çalışmalar, hem başlangıç tedavisinde hem de başlangıçtaki endodontik yaklaşımların başarısızlıkları için yeniden tedavide dikkate değerdir. Endodontik tedavi sağlar. hastaların kötü çiğnemesini ve temporomandibular ekleme zarar vermesini önlemek için önemli bir reflekstir.

İmplantlı bazı hastalar işlemden sonra donuk, rahatsız edici bir ağrı tarif ederken, endodontik tedavi görenler bölgede bir “his” veya “hassasiyet” tarif ederler.

Diğer çalışmalar, endodontik hastaların tedaviden sonraki gün en yüksek ağrıyı bildirdiklerini, çekim ve implantasyon hastalarının ise ameliyatı takip eden haftanın sonunda en yüksek ağrıyı bildirdiklerini göstermiştir.